Sullivan, CNN haber kanalına yaptığı açıklamada, Suriye’deki muhalif güçlerin Halep’i ele geçirmesiyle ilgili, “Yıllardır kendilerini hırpalayan üç aktöre baktılar: İran, Rusya, Hizbullah. Onları daha evvel olduğundan daha zayıf ve daha savunmasız gördüler ve bundan faydalanmaya çalıştılar” sözlerine yer verdi.
“SALDIRININ SURATI GÖZLEMCİLERİ ÇOK ŞAŞIRTTI”
“Bu taarruzun suratı bence Suriye hükümetini ve bölgedeki öteki gözlemcileri çok şaşırttı” diyen Sullivan, hem bu gelişmelerin hem de Ukrayna’daki mevcut durumun, Rusya ve İran’ın “daha zayıf bir stratejik pozisyonda bulunmalarının doğal sonucu” olduğunu vurguladı.
“GÜÇLERİMİZİN RİSK ALTINDA OLMADIKLARINA İNANIYORUZ”
Sullivan, Suriye’nin Halep ve İdlib kentlerindeki son gelişmelerin, bölgedeki ABD güçleri için risk oluşturup oluşturmadığı konusunda şunları kaydetti; “Şu anda, DEAŞ ile savaşmak için Suriye’de konuşlanmış olan güçlerimizin, bu özel hücumun gerçekleştiği bölgeden farklı bir yerde oldukları için yakın bir risk altında olmadıklarına inanıyoruz. Lakin hala, İran, Irak ve Suriye’deki Şii milis kümelerinin tehdidi altında bulunuyorlar. Her gün onların korunmasını sağlamak ve onlara yönelik taarruzlara karşılık vermek için çalışıyoruz.”
“GELİŞMELERİ TELAŞLA TAKİP EDİYORUZ”
ABD’nin, Suriye rejimi aksisi Heyet Tahrir Şam (HTŞ) isimli silahlı kümesi, terör örgütü olarak tanımladığının altını çizen Sullivan, bu yüzden “örgütün dizaynları ve amaçları konusunda” geçerli telaşlarının olduğunu belirtti.
Jake Sullivan, buna karşın ABD’nin, Suriye’nin başşehri Şam’a yanlışsız ilerleyen muhaliflerin Rusya, İran ve Hizbullah tarafından desteklenen Beşşar Esed hükümetini sıkıştırmasından “yakınmayacağını” vurguladı. Yaşanan gelişmelerin ne getireceğiyle ilgili “karmaşık bir durum” sözünü kullanan Sullivan, Washington’ın bu hususta bölgesel ortaklarıyla yakın temas halinde olduklarını aktardı. Halep ve İdlib vilayetlerinde Esed rejimiyle rejim zıddı silahlı küme HTŞ ortasında yaklaşık 6 gündür çatışmalar yaşanıyor.
