Galatasaray Teknik Yöneticisi Okan Buruk, Fenerbahçe’nin hocası Jose Mourinho’nun sarı kırmızılı ekip ve kendisi hakkında verdiği demeçlerin bir strateji olduğunu söyledi.
Rafine TV YouTube kanalına konuşan Okan Buruk, kısa ve uzun vadeli meslek maksatlarından hakemlerin performansına, Osimhen’in Galatasaray’daki geleceğinden Kerem Aktürkoğlu’nun sarı kırmızılı ekipten ayrılışına kadar birçok hususta da çarpıcı kelamlar sarf etti.
Buruk’un açıklamaları şöyle:
“UZUN VADELİ MAKSADIM AVRUPA’DA GRUP ÇALIŞTIRMAK”
“Kısa vadeli gayem; Galatasaray’da iki sene daha kontratım ve iki tane daha şampiyonluk kazanmak istiyorum. 5. yıldız gayemiz var, onu gerçekleştiren teknik yönetici olmak isterim. Avrupa’da tekrar final oynayabilmek de çok kıymetli. İleriye dönük olarak da yurtdışında da bir Türk olarak çalışmak isterim. Premier Lig, Serie A üzere Avrupa’nın değerli liglerinden birinde çalışmak bir Türk teknik yönetici için bence kıymetli.”
“MHK’NİN SAHANIN YARGICININ HAKEMLER OLDUĞUNU GÖSTERMESİ GEREKİYOR”
“Her hakemin doğrusu, yanlışı oldu. Profil biraz daha değişti artık. Daha genç hakemler çıkıyor. Güzel niyetliler lakin kusur yapmaya daha müsaitler. Yeni hakemlerimizde deneyim eksikliği var. Bizim onlara o gücü ve özgüveni vermemiz gerekiyor. Biz onlara bu özgüveni veremiyorsak esasen o hakemlerin alanda rahat olma talihleri kalmıyor. MHK’nin sahanın yargıcının hakemlerin olduğunu biraz daha göstermesi gerekiyor. Bence en yanlışsız yol bu olacaktır diye düşünüyorum.”
“GALATASARAY, OSIMHEN’İ TUTMAK İÇİN ELİNDEN GELENİ YAPAR”
“Ben natürel ki Osimhen’in kalmasını isterim. Oyuncu burada keyifli ve sene sonuna kadar önümüzde çok vakit var aslında. Oyuncuyu da çok etkilemeden… Zira keyifli, her şey yolunda gidiyor. Biz istiyoruz fakat bunun için erken, biraz daha vakit geçmesi gerekiyor bu şeyin oluşması için. Galatasaray, oyuncu da bunu istediği takdirde oyuncuyu tutmak için elinden geleni yapar.”
“BEKLERLE İLGİLİ DÜŞÜNCE YAŞADIK LAKİN BİZİM İŞİMİZ TAHLİL BULMAK”
“Beklerle ilgili son yıllarda daima zahmet yaşadık. Bu sene için Ismail Jakobs ve Jelert transferleri yaptık. Bu sene daima genç oyuncuları transfer ettik. Jakobs ufak tefek sakatlık meseleleri dışında bizi çok şad etmişti. Jelert yaptığımız bir yatırım. 2003 doğumlu. İleriye dönük de bize katkı sağlayabilecek bir oyuncu. Onu vakit içerisinde kullanıyoruz. Bir yandan yatırım yaptık, bir yandan oyuncuları kullanıyoruz, bir yandan da Barış Alper’e ekstra bir mevki çıkardık. Kaan Ayhan geçen yıldan beri sağ bekte oynadı. 3’lü savunma oynadığımızda tekrar Yunus ve Barış’ı Sallai ile birlikte kanat beki olarak kullanıyorum. Elimizdeki oyunculara nazaran adapte oluyorum, tahlil arıyorum. Mevcut nizamda de bu tahlilleri bulduk aslında. Sol beklerin, sağ beklerin olmadığı yerde daima bir tahlil bulduk. Bizim işimiz de tahlil bulmak aslında.”
“KEREM AKTÜRKOĞLU GİTMEK İÇİN ÇOK BASTIRDI”
“Kerem Aktürkoğlu gitmeyi çok istedi. Kıymetli bir teklif geldi onun için. Çok gitmek istedi, çok bastırdı. Kulübümüz de bunu kabul etti. Gitmeseydi doğal ki biz hem üçlü savunmada hem dörtlü savunmada Kerem’in yeri bizde natürel ki var. Yunus’a forma talihi çıktı. Yunus da çok beğendiğimiz ve daima beklediğimizdi. Yunus idmanlarda çok yeterliydi ve bunu bir türlü maçlara yansıtamıyordu. Daha çok forma bahtı verdik çok uygun oynuyor.”
“MOURINHO STRATEJİ YAPIYOR, BAZEN GÜLEREK GEÇMEK LAZIM”
“Mourinho’nun burada olması çok hoş, rakip olabilmemiz de çok hoş. Bu tıp kıymetli isimlerin pahasını bilmemiz lazım. Bir strateji olduğu için o konuşmaları yaptığını da çok net biliyorsunuz. Benim için de konuştu, Galatasaray için de konuştu, öteki ekipler için de konuştu. Bu bir strateji. Siz onu bazen uygun bir halde bazen gülerek bazen de farklı halde geçeceksiniz fakat kıymetli olan bu cins kıymetli bir ismin Türkiye’de olması.”
“BİR DE TEKNİK ADAMLAR ARBEDE EDERSE…”
“Ben yalnızca maça odaklanmayı seviyorum, rakip teknik adam ve rakip seyirciden çok. Maç öncesi Mourinho geldi bizim kulübenin önünde bekledi. Ben biraz da geç çıktım. El sıkıştık, yerine geçti. Maç bitti, yeniden gittik konuştuk, birbirimize sarıldık içeri girdik. Olması gereken de bu. Teknik adamların birbirlerine verdiği bildiri çok kıymetli. Bir de biz kendi ortamızda hengame etmeye başlarsak, aslında herkes hengame ediyor, bir de teknik adamlar bunu yaparsa iş daha da berbata gidiyor. Vakit zaman duygusal ya da yanlış demeçler verebiliyoruz.”
