Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, A Spor’da katıldığı televizyon programında açıklamalarda bulundu.
Dursun Özbek’in açıklamalarından satır başları şu halde:
“Sayın Hacıosmanoğlu’na seçimlerde dayanak verdik”
“Sayın Hacıosmanoğlu’na seçimlerde dayanak verdik. Bizde bir memnuniyetsizlik vardı. Rakiplerimiz de yapıdan bahsederek, Sayın Büyükekşi’nin bizim lehimize olduğundan bahsederek kendisini yıprattı. Sayın Hacıosmanoğlu’na bize verdiği, futbola verdiği vaatler çerçevesinde takviye verme kararı verdik. Bugüne geldiğimizde Galatasaray Kulübü’ne karşı alınan halden hiç şad değiliz. Bu çok net.”
“Bir haber portalı reklamı almıştık”
“Prosedür bu türlü. Biz formamıza aldığımız bir reklam için TFF’ye yazı göndermek zorundayız. Bir haber portalı reklamı almıştık. Sponsorluk çıktığı günden itibaren bir yankılanması oldu olayın. Bu sefer federasyon bize bu sponsorla çıkamazsınız diye bir mektup gönderdi. Bunu niçin söylüyorum? Sayın Başkan çıktığı yayında “biz aslında birinci mektupumuzda buna karşı olduğumuzu belirttik” dedi. Gönderdikleri birinci mektupta kararı bize bıraktıkları yazıyordu. Bundan karşı olduğu anlaşılır mı?”
“Bu tıpkı rakibimizin ağzı”
“Rakiplerimizin şikayetiyle husus yargıya gitti. Biz de gittik, sözlerimizi verdik. Bahis ile ilgili yargı takipsizlik kararı verdi. Pekala sonra ne oldu? Sayın Başkan bir programda ‘Ne hikmetse yargı takipsizlik kararı verdi’ dedi. Ne hikmetse ne demek? Bu sözden ne anlıyorsunuz? Sayın Başkan’a bu sözlerle yargı ve kulübü töhmet altında bırakmak yakışıyor mu? Bu birebir rakibimizin ağzı! Biz bunu kabul etmiyoruz! Rakibimizin ağzıyla konuşmaları, bizde soru işareti oluşturuyor.”
“Bir federasyon başkanı böyle intikamcı olur mu?”
“Endişe verici bir şey ortaya çıkıyor. Federasyon Başkanı bir katıldığı programda diyor ki Okan Hoca için; “Sen o hakeme ne dedin, bak göreceksin o maçına geliyor mu, gelmiyor mu?” Bir federasyon başkanı böyle intikamcı, rövanşist olur mu? Okan hoca aslında senin muhatabın değil. Evet o hakemi verdi. Sonuç, Eyüpspor maçı.”
“Futbolcu sıhhatini dikkate aldık”
“Perşembe günü bir Avrupa maçı oynadık uzaktan deplasmanda geldik. TFF’ye yazı yazdık, perşembe oynayan rakiplerimizin pazartesi oynadığı üzere biz de bunu talep ettik. Bilhassa futbolcu sıhhatini dikkate aldık. ‘Pazartesi valilik iki değerli maçı İstanbul’da oynatmak istemiyor. Pazartesi olmaz’ dediler. O vakit ‘Eyüpspor’a sorun ve salı gününe alın’ dedik. Orada da yayıncı kuruluşun istemediğini söylediler. Yayıncı kuruluş ise bu türlü bir müracaatın olmadığını söyledi. Bütün bunlara ne gerek var.”
“Federasyondan mutlu değiliz”
“Sabıkalı bir hakem. Bu dönem başarılı değil. Trabzon’da Trabzonspor’u katletmiş. Bizim Kasımpaşa maçına gelmiş. Oradaki performansı yeterli değil. Alışılmış bir grubu doğramanın çeşitli yolları var. İnce ince de doğrayabilirsiniz. Biz bu olguları göz önüne aldığımız vakit federasyondan şad değiliz.”
“El sürenlerin elini kırarım”
“Galatasaray’ın puanına göz dikenlerin gözünü çıkartırım. El sürenlerin elini kırarım. Bunu herkes bu türlü bilsin. Biz TFF’den mutlu değiliz. Federasyonun geçmişteki halleri, sergilediği tavır bizim güzelimize gitmiyor. Biz kimseden bir ayrıcalık istemiyoruz. Tıpkı seçilirken kelam verdikleri üzere Türk futboluna adaleti getirmeleri lazım.”
“Adalet arayışı dışında bir talebimiz yok”
“Söz verdiğini yapmayan kişinin artık orada oturmasına gerek yok. Adalet arayışı dışında bir talebimiz yok. Kelamlarını yerine getiremeyeceklerse, bu TFF’ye de muhtaçlık yok.”
“Yapı nedir ben bilmiyorum”
“Türkiye’de futbol Galatasaray’a karşı oynanan bir oyun. Yapı nedir ben bilmiyorum. Nasıl bir yapıdır ki; haftasonu oynadığımız maçlarda bu yapı kime çalışıyor? Bu yapının nasıl olduğunu, kim olduğunu söyleyen yok. Fenerbahçe maçından sonra Asbaşkan’larının konuşmasına baktığınız vakit; “Yapı var” diyor. Sonra 5-10 dakika Galatasaray konuşuyor.”
“Cesaretli olun kardeşim, açıklayın bu yapıyı”
“Başkanları geçen sene TFF Lideri’nin içinden geçiyordu, sonra güzelleme yapıyordu. Artık tıpkı şeyi İbrahim Hacıosmanoğlu için yapıyor. Demek ki bu bir adap haline gelmiş. Birebir sinemanın tekrarı, konuşanlar değişti. Tıpkı sineması çevire çevire kamuoyunun önüne koyuyorlar. Arkadaş yapı varsa açıkla. Çok kişi artık yapı ile yalı sözünü de karıştırıyor! Yapı varsa, net bir halde ortaya koyarsınız. Yürekli olun kardeşim, açıklayın bu yapıyı.”
“Rakibimizin alanlara geldiğini görmedim”
“Böyle anlamsız içi boş tartışmalardan sıyrılıp yeşil alanlara inebilsek! Bir türlü rakibimizin alanlara geldiğini görmedim. Daima masada hesaplaşma, telaffuzlarla karşı tarafı yıpratma! Daima bu türlü bir şeyin içerisindeler! Bizim kozumuzu paylaşacağımız yer yeşil alanlar.”
“Aldığımız çok vahim duyumlar var”
“Rakip takım başkanı ‘Hakemleri gidin yumruk atın’ falan dedi. Bunları söyledi mi? Bunları söyleyen bir kişi, yapı olduğunu söylüyorsa… Boşuna ‘Yalılarda toplantılar oluyor’ diye söylemiyorlar. Ben şahit olmadım ancak bunlar piyasada konuşuluyor. Aldığımız çok vahim duyumlar var. Biz hala futbolun yeşil alanda kalmasını istediğimiz için şimdilik bunun kendimizde kalmasını istiyoruz. Geçen günlerde Trabzonspor bir bildiri yayınladı. ‘Federasyonun kararı yok’ dedi. Biz de tıpkı şeyleri söylüyoruz. Yapı, yapı denen formatın oluşması için Fenerbahçe’nin Başkan’la yaptığı tipte görüşmeler yapması lazım.”
“Oğuzhan Çakır’ı gönder bakalım”
“TFF acilen problemleri halletmezse o koltukta oturmalarına gerek yok. Bundan sonra tıpkı tarafta değiliz. Onun için artık Oğuzhan Çakır’ı gönder bakalım. Bak o vakit nasıl oluyor işler.”
“Uzun vakittir kendisiyle görüşmüyorum”
“Seçim daveti benim insiyatifimde olan bir şey değil. Hacıosmanoğlu’na rahatsızlıklarımı kendim de söz ettim. Kendisinden tatminkar bir yanıt alamadım. Hacıosmanoğlu’nu desteklemiş birisi olarak, halinden rahatsızlığımı söz ettim. Uzun vakittir da kendisiyle görüşmüyorum.”
“TFF’ye itimadımız kalmamıştır”
“Bugüne kadar ki duyumlarımız ve uygulamalar çerçevesinde bizim TFF’ye itimadımız kalmamıştır. Galatasaray gayret kadrosudur. Bütün maçlarımıza birebir hakemi gönderin, tıpkı VAR’ı koyun. VAR’daki o hakem de sabıkalı. Bizim çabamız bundan sonra buna nazaran olacak. Âlâ niyetin dışına çıkmış yaklaşımlara karşı, ona nazaran devam edeceğiz. Alandaki muameleyi bildiyse, Galatasaray bunların hepsinin altından kalkar.”
“Rakibimizin ağzıyla konuşuyorlar”
“Bizim başarımızı kimse ne yapısıyla ne diğer bir şeyiyle etkileyemez. Rakibimizin ağzıyla konuşuyorlar. Rakibimizden dayanak alıyor. Yeterki biz bundan emin olalım. Biz yeniden 5. yıldıza odaklı devam ederiz.”
“Acun Ilıcalı benim muhatabım değil”
“Acun Ilıcalı benim muhatabım değil, olması da mümkün değil. Bahis bahsiyle ilgili bizse çığırtkanlık yaparken, RTÜK’ten ceza almış bir kanalın sahibi. Açıklamalarına baktığınızda ne görüyorsunuz? Türkiye’deki en büyük kadro Galatasaray. Satır ortalarına girerseniz, daima bunun ezikliği var.”
Icardi’nin kontratı dondurulacak mı?
“Icardi, bütün Galatasaraylıların ve futbol kamuoyunun sevdiği bir figür. Herkes tarafından sevilen iki elin parmağını geçmeyecek insan vardır. Galatasaray, o denli vefasız ki Icardi’nin mukavelesini donduracakmış. O denli bir şey yok.”
“Devre ortası ayrılması için çok güç bir husus var”
“Victor Osimhen, 100 yıllık Galatasaray üzere geldi ve ahenk gösteriyor. Florya’daki hallerini görseniz. Burada bizim de hissemiz olduğunu düşünüyorum ve çok mutluyum. Zati bu atmosfere uyamayanlar, Galatasaray’da duramıyor. Bu dönem bizim futbolcumuz. Devre ortası ayrılması için çok güç bir unsur var. Bizim mutabakatımıza nazaran dönem sonuna kadar bizde oynayacak. Kimse eğip, bükmesin. Dönem sonunda kendi kararını verecek.”
“Icardi’nin alternatifi var mı?”
“Icardi’nin alternatifi var mı? Alternatifi olan birisi değil o. Devre ortası transferleri itibariyle eksikliğini çektiğimiz noktalarda transfer yapacağız.”
“Evrakları hazırladık, ihaleye çıkacağız”
“Bankalar Birliği’nden çıkmamız farz. Bu mevzu için iki plan geliştirdik. A planına nazaran Florya’da oluşacak kaynak. 2,6 Milyar TL’lik borcun ödenmesi istikametinde plan yürüyor. Evrakları hazırladık, ihaleye çıkacağız. Oradan gelecek parayla kapatabiliriz. B planı da geliştirdik. Onu bugün açıklayamıyorum, önümüzdeki günlerde açıklarım. Bir senede 1,5 Milyar TL’ye yakın faiz ödüyoruz. Türk futbolundaki bütün kulüpler bu faiz ödemesinden kurtulmalı. Bu faiz ödemesi olmasa, hiçbir şeye gereksinimimiz kalmaz.”
“Devlet kabul etmezse, ödemek zorundasınız”
“Devlete vergi borcumuzun olması mümkün değil! Üç ayda bir bütün kulüpler borçsuzlukla ilgili devletten, menajerlerden, oyunculardan ve kulüplerden borçsuzluk kağıdı alması lazım. Bir adama borcunuz varsa, adam ‘Önümüzdeki ay ödenmesini kabul ediyorum’ derse, UEFA nezdinde sorun olmaz. Devlet de tıpkı formda. Devlete olan ödemelerimizi vaktinde yapmak istiyoruz. Kulübün bütün gelirleri konsorsiyum bankalarının hesaplarında toplanıyor. Evvel vergi ödeniyor. Vergi için hesabından para kesiliyor ve blokeye alınıyor. Vakit zaman yapılandırma muhtaçlığı duyuyoruz. Devlet babaya gidiyoruz ve ‘Efendim sıkıştık. Yasal mevzuata nazaran yapılandıralım’ diyoruz. Devlet kabul etmezse, ödemek zorundasınız. Devlet dairelerinden bu yazıyı alıp, UEFA’ya göndermeniz lazım. Aksi durumda maça çıkamazsınız. Devlete iki senede 3,5 Milyar TL vergi vermişiz. Yalnızca Galatasaray değil, başka kulüpler de ödüyor.”
